27 Aralık 2009 Pazar

yep yeni bir yıl,yeni kıpırtılar

ne zamandır yazmıyordum yazayım dedim iyi etmişim değilmi?O kadar çok özledim ki içimi dökmeyi bu aralar okul canımdan bezdirmek üzere geri sayım aşamasındayım her şeye nanik yapasım var derslerde bol bol şarkı söyleyesim var yeni bir yıl geliyor ondan herhalde.İçim kıpır kıpır sanki her an birşeyler olucak hayatım güpgüzel değişecek bir sihirli değnek değecek uyandığımda büyük aşk küçük aşk yanımda yepyeni bir sayfa açacağız bu hayata yeniden dipdiri bir bebek gibi sağlıklı o kilometre başlayacağız hayata.Bu aralar çok şımarığım kendi içimde dün aldığım siyah hırka bile birde tüylü taç beni oğlumun yaşındaymışımda bir oyuncak sahibi olmuşum gibi sevindirdi şımarttı beni.Bu sabah anadolu lisesi sınavı vardı bütün evraklarım hazır beni bekliyordu kalktım üstümü giyindim ama gitmedim gidemedim.Bir güç beni tuttu.Biliyorum yeni yılda bir şeyler öyle güzel değişecek ki:)) her şey öyle daha daha güzel olucak ki:))herkezin yeni yılı sağlıklı ,bol huzurlu bol paralı geçmesi dileğiyle unutmamalı ne görüyorsak oyuz hep iyi olanı ümüt etmeli bundan asla ama asla vazgeçmemili öyle içten öyle inanarak istemeli

1 Kasım 2009 Pazar

alsancak karşıyaka arası vapur sefası

bu hafta sonu çok güzeş geçti diye bilirim minik aşk,büyük aşk ve ben alsancağa gidip yazın son günlerinde yayıla yayıla dolaştık tek tek mağazaları gezip kışlık yeni sezon ürünlere baktık.Sonra kordonda deniz kenarında yürüyüş yapıyorduk ki birden aklımıza vapura binip karşı yakaya geçmek orada bir şeyler atıştırıp dömek geldi.vapura atladık doğruca karşıyakaya geçtik.Bu arada oğlum ilk defa vapura bindi bir heyecanını görücektiniz o kadar mutlu olduki anlatamam bana dönüp anne tekerlekleri nerde diye sordu miniğim.hiç gözünü kırpmadan etrafı izledi.karşıyakada döner ziyafetinden sonra tekrar alsancağa geri döndük.Arabamıza atladık ve evimize döndük.Bu gün babamız nöbetçi ancak yarın akşam dönücek ne yapalım dün çok güzel geçti bu da minikimle bana yetti.

24 Ekim 2009 Cumartesi

NİŞANDAN KARELER


son günlerde bir kayıp ben

Merhaba sevgili bloğum uzun hatta çoook uzun bir zamandır seni ihmal ettim farkındayım ama malum okullar açıldı ve ben son sürat çalışmya başladım bu yıl derslerim hep öğleden sonra .Sağ olsun Milli Eğitim Bakanlığı uzun uzun oturmuş düşünmüş taşınmışlar bir ülkenin öğrencilerini nasıl boş boş yetiştirebiliriz diye.Müzik derslerini haftada 2 saatten bir saate indirmiş,lise3,4 den tamamen müzik ve resim derslerini almışlar.Ne gerek değilmi bu derslere daha önemli boş kafa doldurucu dersler varken .İnanın dersim alındı hadi çok üzüldüm ama bari yerine elle tutulur bir ders koyun değilmi?Neyse ne kadar yakınsamda çözülebilecek bir konu değil zaten.Bu arada intel kursuna başladım benim isteğimle olmadı bu hizmet içi eğitimmiş.Goole power paint filan gösteriyorlar zaten çok iyi bildiğim konularda hoca birde ince ince detay detay anlatınca çatlıyorum.Bu arada gitmesen olmaz anında soruşturma açıyorlar allahtan 3 kasım son gün.Bu arada okumam okumam dedim ama efif şafağın aşk ı okuyorum bu aralar bir kitap bu kadar mı merak uyandırmaz ayrı konu.Kuzeni nişanladık 10 gün önce güzel şık bir nişan töreniydi.Ben 4 yıllık evliyim ama babam yüzünden yaşayamadığım içimde ukte kalan bir sürü şey yaşadım bir günde iyi oldu.usulünce verildi bizim kuzuen sevdiği yakışıklıya.Zaten usulden çok bilir kendisi hayatında herşeyi ilmek ilmek örer.hiç bir detayı kaçırmak daima kusursuz planlı ve kusursuz bir hayat planlar ve uygular ne diyelim Allah bir ömür boyu mutlu etsin

19 Eylül 2009 Cumartesi

bayram mesajı

herkesin şeker bayramını kutlar nice güzel huzur bayramlar dilerim

12 Eylül 2009 Cumartesi

alış-veriş

Bir çok kadının aksine alış verişten neferet ederim(pek fazla sevmem).Her seferinde ilk girdiğim dükkandan,tam da aradığım şeyi bir kerede bulup çıkmak isterim ama,o körolasıca talihim,hemen her konuda olduğum gibi,bu konudada bana hiç yardım etmez.Çoğu kez sıkılır,bunalır,terler,birazda tezgahtar kızaçok ayıp oldu,diyerektezgahın üzerinde oluşturduğum yığından en makul olanın almaya çalışırım.Bluz,gömlek neysede elbise etek pantolan alışverişi iyice canımı sıkar.Soyun giyini vardır;perdenin yada ahşap bir bölmenin arkasına geçmen,perdeyi çekmen yada kapatman gerekir.O havasız daracık yerde terleye terleye soyunup giyinmeye çalışırsın;kolyen bluzunun yakasına takılır; küpen düşer,üstünden çıkanları amacının tersine hiçte kullanışlı olmayan kimi çıkıntılara asmaya çalışırsın.Tezgahtar kıza en ufak bile bir kuşku duymadan,gerine gerine söylediğin beden numarasındaki şeyin içine sığmadığını dehşetle fark eder,epeydir görmezden gelmeye çalıştığın kilolorla,kıstırıldığın bu delikte kaçınılmaz bir biçimde yüzleşirsin.Üstelik kendine bir hoşluk yapamak için geldiğin böyle bir yerde,böyle bir vesileyle bu acı gerçeği kabullenmek zorunda kalmak ağır gelir.Üzerine olamyan bedenleri "bu biraz dar geldi galiba" gibi aptalca cümlelerle dışarıya uzatırken,kendini küçük düşmüş hissedersin.Bütün bunların yanında sen,başka bir tezgahtarın müşterisiyle senin soyunma kabinin boşaltmanı manalı ve ısrarlı gözlerle bekledıiklerini görürsün.
Bütün bunların sonunda yanlızca tek duygu kalır içinde:Bir an önce buradan kaçmak,en uzaklara kaçmak,seni kimsenin bulamayacağı yerlere kaçmak:))Alış veriş benim için böyle bir kabustur işte!

31 Ağustos 2009 Pazartesi

GÜZEL BİR GÜN

Geçen yazdıklarıma dair bütün kaygılarımı rafa kaldırdım bugün.Sabah uyanıp uzun(bana göre hala pek uzun değil ama)bir tatilin ardından yeniden okuluma gittim.Arkadaşlarımı o o kadar çok özlemişim ki anlatamam.Hepsi bir birinden güzel insanlar bir çoğuyla tenefüs aralarında pek konuşamasakta yinede çok güzel insanlar olduklarını hissede biliyorum.Bu arada içimi en çok rahatlatan şeyde minik aşkın hiç sorun çıkarmamasıydı beni uğurlarken bakan teyzesini görünce hemen kucağına atladı ve öpücük yağmuruna tuttu onu daha sonrada beni uğurlarken dudaklarını uzatıp kocaman bir öpücük kondurdu dudağıma sanırım o da alıştı benim bu tempoma.Yarın yeniden bir hafta boyunca okula gideceğim ama içimde çok güzel bir heyecan var bu sefer sanırım arkadaşlarımla güzel şeyler paylaşacak olmanın heyecanı:))

30 Ağustos 2009 Pazar

30 AĞUSTOS



Herkesin 30 ağustos zafer bayramı kutlu olsun

29 Ağustos 2009 Cumartesi

öylesine

Bu aralar kendi kendime takılıyorum denile bilir.Bu haftayı pammukumun tavsiyesi üzerine uçutma avcısı adlı romanı okuyarak geçirdim.Gerçekten çok güzel ve sürükleyici bir kitap herkese tavsiye edebilirim bu arada pazartesi ufaktan ufaktan okul başlıyor hem içimde garip bir sevinç hemde oğlumla artık biraz daha az ilgilenecek olmanın burukluğu var içimde derler ki ohh ne güzel öğretmenlere 3 ay tatil ama görüyorsunuz ancak topu topu 1,5 ay evde olabildim o kadar.Bu arada haftalardır bloguma 1 yorum dahi gönderilmemiş ben bunu kendi beceriksizliğime bağlıyorum artık.Bu işide beceremedik sanırım ama umrumda değil ben bloğa yazı yazarken kendi içimi rahatlatıyorum buda bana yetiyor.İşin komiği ne biliyormusunuz hem bloğumu okuyan eden yok hemde utanmadan bir blog daha açıyorum üstelik bir izleyicisi olan (o da laf aramız da kardeşim).Neyse bu aralar sadece işin piri olan blogları okuyarak geçiriyorum zamanımı bende

23 Ağustos 2009 Pazar


Bu hafta zamanımın büyük çoğunluğunu kitap okuyarak geçirdim küçük aşk uyur uyumaz, bebeğim pammuktan çarptığım İrfan ORGA nın Bir Türk Ailesi adlı sıcak hem güldüren hemde içinde çok büyük hüzünlerin olduğu kitabı soluksuz okudum herkese de tavsiye ederim okumaya değer bir kitap...

17 Ağustos 2009 Pazartesi

süt annee

ben çok güldüm kuzenimden gelen bu mesaja umarım sizi de güldürür




Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına
aşağıdaki satırları yazar:
'Sevgilim,
Biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz
oldu. Sütüm yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek
amacıyla bir sütanne tuttum.
Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı
çocuğumuz, emdiği sütün etkisiyle zaman içinde
zenciye dönüştü. Haberin olsun dedim.
Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin
umarım.

Öptüm,
Biricik eşin'

Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup
yazar:

'Sevgili anneciğim,
Karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz
olduğu için bir sütanne tuıtmak zorunda kaldığını,
o sütannenin zenci olduğunu ve bu yüzden bebeğimizin
renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor. Bundan
eşimi sorumlu tutamayız, tabii ki .
Selam ve sevgilerimle'

Annesi ise oğluna şöyle bir cevap yazar:

'Sevgili oğlum,
Aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de
yetersiz kalmıştı.
Ama biz fakir olduğumuzdan dolayı, sütanne tutamayıp
onun yerine seni inek sütüyle beslemek zorunda
kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki, senin safkan
bir öküz olmanın ve şuan alnında beliren boynuzların
sorumlusu ben değilim.
Seni seven annen' :)))

bu da nee


estetik değil ama değişik bir fikir?

vallahi çok kullanışlı


benim çok hoşuma gitti sizce de mantıklı ve kullanışlı değil mi?

16 Ağustos 2009 Pazar


tam uyumak üzereyim gözüme takıldılar ne kadar sevimliler değil mi?

13 Ağustos 2009 Perşembe

pembe beyaz


Buda benim pembe beyaz kombinasyonum bakalım hoşunuza gidecek mi?

12 Ağustos 2009 Çarşamba

2 bebeği olan tüm bloggerlara önemle duyrulur!!!

2 Yaş Bebekler için Beyin Geliştirici Aktiviteler
Akillibebek.com - Wednesday, 12 August 2009

blogla dertleşme

Tatil bitti bitiyor ben evin, oğlumunla birlikte zaman geçirmenin tadını doya doya yaşamaya çalışıyorum.Minik aşk(aslında sevgisini hiç bir şeye değişmem ama babası ilk aşk olduğu için minik aşk)bu aralar olabildiğince yaramaz her şeyi karıştırıyor her şeyi kırıyor iki dakika yarinde durmuyor kalbini kırmak asla istemesemde zaman zaman kötü anne olmakta çok korkuyorum.Bazen sinirlenip bağırıyorum bu seferde onun hırçın öfkesiyle karşılaşıyorum.Eskiden annem bize kızdığın da susar onun sinirinin yatışmasını beklerdik şimdi nerdee ben kızdığım zaman daha bir sinirli oluyor minik aşk cimdik atıyor pis diyor git diyor.Bütün bu kötü davranışlarından da nasıl vaz geçireceğimi hiç mi hiç bilmiyorum.Bana göre bütün yollar denendi ama küçük aşk değişmedi.Çocuk psikoloğuna bile götürmeyi düşünüyorum zaman zaman (Annem duysa kıyamet kopar)bu arada pammuk kardeşim gizoş ve annelerin bir tanesi ispanyada tatilde onlar giderken ne çok içim gitti bir bilsen blog.Ama elden bir şey gelmedi ve uğurladık onları güzel sıcacık dileklerle.Benim de en büyük hayalim ülkeleri gezmek ama birkere vakti zamanında ingiltereye gitmiştim o kadar nasip kısmet artık kim bilir ne zaman gerçek olur bu hayalim.Bu arada g mailim açılmıyor sinir olmuş durumdayım gerçi pek fazla mail atanım yok ama bir iki mailde sevindiriyor beni gerçek arkadaşlardan gelen.Bu akşam eski bir dost izmire annesine gelmiş ziyaretine gidicem çok mutluyum o yüzden. Bir de oğlan şu an uyanmasa da rahat rahat blogum da vakit geçirebilsem...

11 Ağustos 2009 Salı

mis kokuların arsında






Hangi kadının tutukusu değildir ki parfümler acaba?Benim kullandığım her bir koku daha sonradan kokladığım zaman geçmişte yaşadığım hatıralarımı canlandırır.Çok sık parfüm değiştirmeme rağmen parfüm konusundaki seçimlerim döner dolaşır aşşağıda size önere bileceğim parfümler arasında değişiklik gösterir.Bu farfümleri çok ama çok beğeniyorum umarım sizinde denediğinizde hoşunuza gider ve kullanıp bir kaç yıl sonra tekrar aynı kokuyu duyduğunuzda size hoş hatıraları hatırlatır:))

10 Ağustos 2009 Pazartesi

vee evime döndüm

Çok şükür evimdeyim ;insanın evi gibi bir yer yok gerçektende.O kadar çok özlemişim ki eve girer girmez bütün odaları tek tek dolaştım. Yanımda da küçük aşk asıl onun halini görmeniz lazımdı evin kapısına gelir gelmez çığlığı bastı mutluluktan yazık evladım kocaman bir turdan sonra eve girer girmez hatta evin kapısında şükretdi evi gördüğüne. Bütün gece oyuncaklarıyla oynadıktan sonrada yorgun düştü.Taa ki saat 10:30 a kadarda uyanmadı gerile gerile yattı yatağında.Tabi tatilden döndük ve kocaman işler beni bekler diyip giriştim valiz boşaltmaya biter bitmezde doğruca bloğuma özlemişim kendi bilgisayarımdan yazmayı.Bu arada güler hanımında hakkını yememem lazım ben gelmeden 3 gün önce bütüm evi temizlemiş pırıl pırıl olmuş evim.kısacası çok mutluyum evimde olmaktan eee bülbülü altın kafese koymuşlar vatanım demiş benimkide o hesap.

3 Ağustos 2009 Pazartesi

merhabaaaa

sonunda up uzun yolları aşıp tatilimizi noktaladık.Aslında tam olarak noktaladık sayılmayız,büyük aşk bana süpriz yapıp istanbuldan tam dönmek üzereyken izmire direksyonu kırıp ankaraya annemlere getirdi beni o kadar çok mutluyum ki anlatamam.Tatil boyunca büyük aşkın annesi hariç aslında hep annemlerleydim ama ankarada olmak evimde olmak bana ayrı bir keyif veriyor.Bu ev bekarlığımdan kalma o kadar izler barındırıyorki her bir duvarında heyecanlanmama nın imkanı yok.En güzel zamanları en buruk acıları kısacası yaşanmışlığı sadece benim ailemin yaşanmışlığını(evin ilk sahipleri annemler)sıcacık duygularla taşıyor yüreğime.Birde kız kardeşim pammmukla yaptığım sabaha kadar yapılan bizi çoğu zaman gülme krizlerine sokan hoş sohbetler var neşeme neşe katan.Büyük aşka sonsuz teşekkürler.

24 Temmuz 2009 Cuma

tatile son hız devam

aman da aman vallahi bloğumu çok ama çok özlemişim.Malesef henüz evimde değilim malesef diyorum çünki evimi çok ama çok özledim.Bizim yıllık tatilimiz daha çok büyük ziyaretleriyle geçiyor.Çok da şikayetçi değilim aslında zaten izmirde yeterince denize girip dinlene biliyorum.Ama yinede evimi bilgisayarımı en çok da mutfağımda kahvemi içip kitap okumayı çok özledim.Henüz tatilimin ortalarındayken büyük aşkın annesinin evinde bulduğum bilgisayar beni çok ama çok mutlu etdi.Zaten yeterince canım sıkılıyordu çok iyi oldu gelinliğimden zaman buldukça gelip bir şeyler yazabilirim.Şimdilik bukadar büyük aşkın annesi gelip gidip bana bakıyor...

15 Temmuz 2009 Çarşamba

up uzun yollar

Sevgili bloğum ben tatile çıkıyorum.Çok özleyeceğim seni ve blog arkadaşlarımı.Yarın sabah çok erken saatte atacağız kendimizi yollara malum yollar çok uzun.İzmirden taaa hopalara kadar gidip oradan Trabzon,Samsun,Sinop,İstanbul yapıp döneceğim evime...15 günlük up uzun yolları olan bu tatil sırasın da beni özle olur mu.Çünkü ben çok özleyeceğim bir şeyler paylaşmayı seninle...

yeni bir ben


Bu gün sabahın erken saatlerinde attım kendimi kuaföre ilk iş şaçlarımı boyattım kızıla sonra kestirdim birazcık mnikür pedükür derken birazda kiprik eklettim gözlerime normalde acayip uzun ve çoktur kipriklerim ama biraz daha eklenince hiçde fena olmadı hani.Tam çıkıyordum geçici dövme yaptıklarını öğrendim.Dün başlamışlar yapmaya hemen elime 4 yapraklı yonca yaptırdım şansıma şans eklensin diye

13 Temmuz 2009 Pazartesi


Ben kolye filan takmayı pek beceremem bir başkasında gördüğümde çok hoşuma gider ama ben ne hikmetse pek takamam.Dün halam bana bir kolye verdi bu arada kolye onun emeği.Bu kolyeyle birlikte 3 oldu kolye sayım bakalım beğenicekmisiniz?

oğlumla doktor randevumuz

Bu arada oğlumu da genel muayinesi için doktora götürdüm.Doktorumuz değişmiş ne kadar sizir olduğumu anlatamam sabahtan da oğlumun bakan teyzesisinin sözleri beni deli etmişti.Neyse hoş bir bayandı doktor her şeyinin normal olduğunu yanlız pipisinde balzit denilen bir yara olduğunu bu yararnın devam etmemeisi için ilerlerse sünnet gerektiğini söyledi.Şimdilik ilaçlara devam edicez.Yinede ben sünnet fikrine hiç mi hiç alışık değilim çok minik benim boncukum.O kadar acıyı kaldıra bilir mi bilemiyorum...

oğlumun bakıcısından anlamsız hareketler:((

Aslında nerden başıyacağımı tam olarak bilemiyorum.Biz eşimin esleği nedeniyle geçen yıl ığdırda görev yaptık.Bu yıl da izmire geldik.Malum çalışıyorum ben tayinim filan derken oğlana bakmak için bir kadın buldum.Bir önceki çocucuktan referansları çok iyi olduğu için ve çok sıkışık bir zamanda olduğum için hemen anlaştım kadınla 500 TL ye .Koskoca bir yıl geçti kocaman kışı devirdik kadın bütün övgüleri hak ediyor.Oğluma neredeyse benden iyi bakıyor ama devamlı maddi olarak sızlanıyor.Hemde devamlı ama açık açık değil devamlı lafı bir yerlerden dolandırıp maddiyata getiriyor.Tamam anladım geçim sıkıntısı ama bizde parayı beleşe kazanmıyoruz ya!Üstelik ben onunla anlaşırken hiç pazarlık bile etmememiştim.Ben öğretmenim haliyle bizim tatiller çok.Yarı yıl tatilinde yarım para vereceğimi yaz tatilindede 2 ay yarım para vericeğimi söyledim tatil zamanı zar zor isteksiz kabul etti.Bu arada temizliğe geliyor ve ben 60 lire da oradan veriyorum devamlı hediye alıyorum mutlu olsun diye.Bu gün evde ütü işi vardı ve oğlum teyzesini özlemiştir diye çağırdım.N e zamandır bana bir başka kadının onu devamlı aradığını çocuğuna bakmaktırmak istediğini söyleyip duruyor.Bende ona teyzemizi başkasına vermeyiz deyip duruyordum.Neyse kadın teyzemize beni aryın demiş teyzemiz onu aramış ulaşamamış sonrada dün akşam teyzemizin evine gitmiş.Bu arada kadın teyzemizin benim oğluma baktığını biliyormuş ama inatla diretiyormuş.Bu kadında bizim lojmanlarda oturuyormuş.Teyzemiz bu gün bana kadın geldi çok iyi bir kadına benziyor bana gel bir çocuğa bak dedim bende bir ara gidip bakıcam deyice tepem attı birden bende istiyorsan gidebilirsin dedim.Bana açık söyle eğer gitmek istediysen daha çok para vericeklerse git bende oğluma başka birini bulurum bizim düşüncemiz oğlumun kreş dönemi gelene kadar senin bakman kreş döneminde de yarım gün eve gelmendi dedim.O da siz beni bırakmadıktan sonra ben sizi bırakmam dedi.Bu arada diğer kadın çocuğu senin evine getireyim filan diyormuş.Teyzemiz oğluma evde bakıyor o kadar çok çok ve çok canım sıkıldı ki anlatamam.Neden bunları söylüyor bana? paranla rezil olmak bu analamamı geiyor?oğlum teyzesini çok sevmese teyzemizden memnun kalmasak bir gram taviz vermem aslın da.Ne yapmaya çalıştığınıda çözebilmiş değilim açıkcası.Tam tatil öncesi binlerce paranoya oluştu aklımda.

12 Temmuz 2009 Pazar

yeni ayakkabılarım


bende lame rüzgarına kapılanlar kervnına girdim ve hemen hemen bütün elbiselerin altına uyacak lame ayakkabı aldım

11 Temmuz 2009 Cumartesi

ne kadar güzel bir sevgi değilmi?Ne kadar saf içten...

geçmişe yolculuk










ben çocukken hatırlıyorum da insanlar bayramlarda veya özel günlerde birbirlerine kartpastal atarlardı.Benim en çok yılbaşı kartpastalları hoşuma giderdi...

10 Temmuz 2009 Cuma

bunlar çok kullanışlı


hafta sonu rimelim ve allığım bittiği için ikisini birden alayım dedim.rimelim zaten loreal teleskopik ti yanlızca bir değişiklik yapıp carbon black ini aldım allık olarakta yine loreal in allığını aldım ikisini alana bir de ruj hediye ediyorlardı çok karlı ve güzel bir alışveriş oldu kısacası kullandığım bütün ürünlerden çok çok memnunum tavsiye ederim

8 Temmuz 2009 Çarşamba

7 Temmuz 2009 Salı


Hani erken inerdi karanlık

Hani yağmur yağardı inceden

Hani okuldan, işten dönerken

Işıklar yanardı evlerde

Mevsimler kimseyi dinlemezken

Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken




Hani herkes arkadaş

Hani oyunlar sürerken

Hani çerçeveler boş

Hani körkütük sarhoş gençliğimizden

Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken

Eskidendi, eskidendi, çok eskiden




Şimdi ay usul, yıldızlar eski

Hatıralar gökyüzü gibi

Gitmiyor üzerimizden

Geçen geçti

Geçen geçti

Hadi geceyi söndür kalbim

Şimdi uykusuzluk vakti

Gençlik de geceler gibi eskidendi




Hani herkes arkadaş

Hani oyunlar sürerken

Hani çerçeveler boş

Hani körkütük sarhoş gençliğimizden

Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken

Eskidendi, eskidendi, çok eskiden




Hani herkes arkadaş

Hani oyunlar sürerken

Kimse bize ihanet etmemiş

Biz kimseyi aldatmamışken

Hani biz kimseye küsmemiş

Hani hiç kimse ölmemişken

Eskidendi, eskidendi

6 Temmuz 2009 Pazartesi

ingilizce dolu hafta sonu

Bu hafta sonu ispanyadan kuzenim geldi.Kendisi daha 3 haftadır evliler kervanına katıldı eşi ispanyol.Hal böyle olunca kimse ispanyolca bilmediği için başladı bir ingilizce dalgası evde.Eşim çok iyi derecede ingilizce konuşuyor.Öbür kuzen zaten Amerikan dili edebiyatı mezunu onun nişanlısı çok çok iyi derece ingilizce konuşuyor.Derken kocaman evde ben ve 2 yaşında olan minik oğlum yabancı kaldık birden konuşulan konulara.Ben enrikeye bir şey diyorum 3 kafadar tercüme ediyor.Vakti zamanında bende İngiltereye ingilizce eğitimi almaya gitmiştim ama aradan 6 yıl geçti ve ben herbildiğimi unuttum.Ne kadar kötü değilmi hani standart bir söz vardırya anlıyorum ama konuşamıyorum benimkide o misal oldu aynen.Dil problemim dışın da her şey çok güzel ve çok eğlenceliydi.Şimdi onları kemere balayına yolladım.Onlara bir ömür boyu mutluluklar dilerken, acilen ingilizcemi ilerletmem gerektiğinin farkına vardım...

3 Temmuz 2009 Cuma


buda ben kırmızı elbiseli

acil yardım


bu aralar kendimden o kadar sıkıldım ki anlatamam.O yüzden acil değişime ihtiyacım var saçlarımı boyatıcam,kestiricem.Ama ne renk olması gerektiğine bana ne gideceğine(yeterince zevk sahibi olmamadan kaynaklı olarak)karar veremedim.O yüzden siz zevk sahibi modadan anlayan insanlar olarak bana yardım etmenizi rica edicem.öncelikle ben çok esmer olmasam da çok açık tenlide sayılmam.Tanrı bana olabildiğince saç vermiş banyodan sonra bonus gb dolaşırım evde.kaşlarımda çok sert ve koyu renkli.ben bakır tonu istiyorum ama olur mu bilemiycem size istediğim rengi ce kendi foto mu yolluyorum güzel yorumlar sizden.Şimdiden çok çok teşekkür ediyorum

minik aşkla koşuşturma arası havuz molası


Dün minik aşkla birlikte havuza gittik.Görünce havuzu çıldırdı bizim ki tutmasam kıyafetleriyle birlikte girecek:))4 saat kesintisiz havuzun içinde kaldı havuzun içine girince mutlulukta bir çığlık atıyorki duyupda sevmeyen kalmadı.Bense çocuk havuzuna mahkum bir biçimde onun mutluluğuna hayran esir kaldım havuzun içinde ama minik aşk için değerdi...

1 Temmuz 2009 Çarşamba

bitmeyen koşturmaca

of çok bunaldım bir önceki yazımdada olduğu üzere okul hala bitmedi.Yarın sınavım var hemde sınav başkanıyım bayağı yorucu bir gün olacak.Hafta sonu komple sabahın erken saatinde görevim var.İnşallah pazartesi itibari ile tatile çıkmış olucam.Uzun zamandır bu kadar yorulduğumu hiç hatırlamıyorum.Derhal dinlenmeye ihtiyacım var:((

30 Haziran 2009 Salı


sen benim en kıymetlimsin
en güzel vazgeçilmezimsin
sen benim en kıymetlimsin
sevmekle bitmeyenimsin
sen benim hakikatlimsin
en derin en içimdesin
sen benim en güzel derdimsin
sen benim en kıymetlimsin

29 Haziran 2009 Pazartesi

çiçek sepeti


buda tepe den aldığım çiçek sepeti şeklindeki keçe peçeteliğim

tatil ama ne zaman?

Bir çok arakladaşım benim mesleğime özenerek bakıyorlar,başlıca bankacı olan teyzem hep şu sözleri tekrarlıyor ''ohh ne güzel yılın yarısı tatil''.İnanın böyle söylendiğinde içten içe çok kızıyorum.Bir kere yarım gün çalışıyor olsakta günün diğer yarısında 40 dk dan 6 ders saati boyunca ayakrayız.malum derste biblo gb oturmuyoruzda 40 dk büyük bir azimle konuş(buda yetmezmiş gb ben devamlı şarkı söylüyorum)tenefüs dediğin zaten 10 dk birde çocukların kişisel davranışlarıyla uğraş bitmek bilmeyen bir tempo.Müsade edilsinde geri kalan zamanda dinlenilsin masa başında oturanlar en azından oturup sakin sessiz işlerini hallediyorlar.Birde tatil mevzusu var yaklaşık 2 hafta önce karneleri verdik vermesine ama sınavlar devam ediyor ve ben hergün okul yolu arşınlıyorum.Bütün bunların dahilinde de hafta sonuda sınavlara gidiyorum.Yani toplasan toplasan adam gb 1 ay tatilimiz var o kadar ve ben şu sınavlardan ve izmirin sıcağından bunalmış bir biçimde o tatili dört gözle bekliyorum...

27 Haziran 2009 Cumartesi

CANIMIN 2 YILI


Geçtiğimiz hafata bebeğim cenım her şeyim bianecik oğlumun doğum gününü kutladık.Ne ara 2 yıl oldu benim oğlum bu kadar büyüdü anlayamadık veya anlama fırsatı tanımadı bize.Aile arası muhteşem bir doğum günü partisiydi.Onu kollarımın arasında tutmak defalarca öpmek sonsuza kadar onu çok ama çook sevdiğimi söylemek istiyorum.Onu doğumdan 5 dk sonra gördüğümde onun yüzünde cenneti görmüştüm.Her zorluğa rağmen onu tarifi imkansız bir sevgiyle seviyorum...

seni çok seviyorum cennet yüzlü ismail efem(isot:)))

6 Haziran 2009 Cumartesi

imdatttttt

bu aralar minik oğlum ismail efem gravde hemde çift taraflı grevde
1:hiç bir şey yemiyor zaten doğduğunda beri yemiyen oğlum geçtiğimiz günlerde vitamin şurubu sayesinde biraz midesine şenlik yaptırırken şu anda her şebekliğime rağmen hiç bir şey yemiyor

2:her şeye pis diyor... anne pis baba piss mama pissss

nasıl baş edeceğimi şaşşırmış durumda küçük sinir atakları geçirmek üzereyim

NAR ÇİÇEĞİ AYAKKABILAR


bu arada modadan pek anlamıyan bir bayan olarak geçen hafta sonu zaradan bence olmazsa olmaz kırmızı ayakkabılar aldım