31 Ağustos 2009 Pazartesi

GÜZEL BİR GÜN

Geçen yazdıklarıma dair bütün kaygılarımı rafa kaldırdım bugün.Sabah uyanıp uzun(bana göre hala pek uzun değil ama)bir tatilin ardından yeniden okuluma gittim.Arkadaşlarımı o o kadar çok özlemişim ki anlatamam.Hepsi bir birinden güzel insanlar bir çoğuyla tenefüs aralarında pek konuşamasakta yinede çok güzel insanlar olduklarını hissede biliyorum.Bu arada içimi en çok rahatlatan şeyde minik aşkın hiç sorun çıkarmamasıydı beni uğurlarken bakan teyzesini görünce hemen kucağına atladı ve öpücük yağmuruna tuttu onu daha sonrada beni uğurlarken dudaklarını uzatıp kocaman bir öpücük kondurdu dudağıma sanırım o da alıştı benim bu tempoma.Yarın yeniden bir hafta boyunca okula gideceğim ama içimde çok güzel bir heyecan var bu sefer sanırım arkadaşlarımla güzel şeyler paylaşacak olmanın heyecanı:))

30 Ağustos 2009 Pazar

30 AĞUSTOS



Herkesin 30 ağustos zafer bayramı kutlu olsun

29 Ağustos 2009 Cumartesi

öylesine

Bu aralar kendi kendime takılıyorum denile bilir.Bu haftayı pammukumun tavsiyesi üzerine uçutma avcısı adlı romanı okuyarak geçirdim.Gerçekten çok güzel ve sürükleyici bir kitap herkese tavsiye edebilirim bu arada pazartesi ufaktan ufaktan okul başlıyor hem içimde garip bir sevinç hemde oğlumla artık biraz daha az ilgilenecek olmanın burukluğu var içimde derler ki ohh ne güzel öğretmenlere 3 ay tatil ama görüyorsunuz ancak topu topu 1,5 ay evde olabildim o kadar.Bu arada haftalardır bloguma 1 yorum dahi gönderilmemiş ben bunu kendi beceriksizliğime bağlıyorum artık.Bu işide beceremedik sanırım ama umrumda değil ben bloğa yazı yazarken kendi içimi rahatlatıyorum buda bana yetiyor.İşin komiği ne biliyormusunuz hem bloğumu okuyan eden yok hemde utanmadan bir blog daha açıyorum üstelik bir izleyicisi olan (o da laf aramız da kardeşim).Neyse bu aralar sadece işin piri olan blogları okuyarak geçiriyorum zamanımı bende

23 Ağustos 2009 Pazar


Bu hafta zamanımın büyük çoğunluğunu kitap okuyarak geçirdim küçük aşk uyur uyumaz, bebeğim pammuktan çarptığım İrfan ORGA nın Bir Türk Ailesi adlı sıcak hem güldüren hemde içinde çok büyük hüzünlerin olduğu kitabı soluksuz okudum herkese de tavsiye ederim okumaya değer bir kitap...

17 Ağustos 2009 Pazartesi

süt annee

ben çok güldüm kuzenimden gelen bu mesaja umarım sizi de güldürür




Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına
aşağıdaki satırları yazar:
'Sevgilim,
Biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz
oldu. Sütüm yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek
amacıyla bir sütanne tuttum.
Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı
çocuğumuz, emdiği sütün etkisiyle zaman içinde
zenciye dönüştü. Haberin olsun dedim.
Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin
umarım.

Öptüm,
Biricik eşin'

Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup
yazar:

'Sevgili anneciğim,
Karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz
olduğu için bir sütanne tuıtmak zorunda kaldığını,
o sütannenin zenci olduğunu ve bu yüzden bebeğimizin
renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor. Bundan
eşimi sorumlu tutamayız, tabii ki .
Selam ve sevgilerimle'

Annesi ise oğluna şöyle bir cevap yazar:

'Sevgili oğlum,
Aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de
yetersiz kalmıştı.
Ama biz fakir olduğumuzdan dolayı, sütanne tutamayıp
onun yerine seni inek sütüyle beslemek zorunda
kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki, senin safkan
bir öküz olmanın ve şuan alnında beliren boynuzların
sorumlusu ben değilim.
Seni seven annen' :)))

bu da nee


estetik değil ama değişik bir fikir?

vallahi çok kullanışlı


benim çok hoşuma gitti sizce de mantıklı ve kullanışlı değil mi?

16 Ağustos 2009 Pazar


tam uyumak üzereyim gözüme takıldılar ne kadar sevimliler değil mi?

13 Ağustos 2009 Perşembe

pembe beyaz


Buda benim pembe beyaz kombinasyonum bakalım hoşunuza gidecek mi?

12 Ağustos 2009 Çarşamba

2 bebeği olan tüm bloggerlara önemle duyrulur!!!

2 Yaş Bebekler için Beyin Geliştirici Aktiviteler
Akillibebek.com - Wednesday, 12 August 2009

blogla dertleşme

Tatil bitti bitiyor ben evin, oğlumunla birlikte zaman geçirmenin tadını doya doya yaşamaya çalışıyorum.Minik aşk(aslında sevgisini hiç bir şeye değişmem ama babası ilk aşk olduğu için minik aşk)bu aralar olabildiğince yaramaz her şeyi karıştırıyor her şeyi kırıyor iki dakika yarinde durmuyor kalbini kırmak asla istemesemde zaman zaman kötü anne olmakta çok korkuyorum.Bazen sinirlenip bağırıyorum bu seferde onun hırçın öfkesiyle karşılaşıyorum.Eskiden annem bize kızdığın da susar onun sinirinin yatışmasını beklerdik şimdi nerdee ben kızdığım zaman daha bir sinirli oluyor minik aşk cimdik atıyor pis diyor git diyor.Bütün bu kötü davranışlarından da nasıl vaz geçireceğimi hiç mi hiç bilmiyorum.Bana göre bütün yollar denendi ama küçük aşk değişmedi.Çocuk psikoloğuna bile götürmeyi düşünüyorum zaman zaman (Annem duysa kıyamet kopar)bu arada pammuk kardeşim gizoş ve annelerin bir tanesi ispanyada tatilde onlar giderken ne çok içim gitti bir bilsen blog.Ama elden bir şey gelmedi ve uğurladık onları güzel sıcacık dileklerle.Benim de en büyük hayalim ülkeleri gezmek ama birkere vakti zamanında ingiltereye gitmiştim o kadar nasip kısmet artık kim bilir ne zaman gerçek olur bu hayalim.Bu arada g mailim açılmıyor sinir olmuş durumdayım gerçi pek fazla mail atanım yok ama bir iki mailde sevindiriyor beni gerçek arkadaşlardan gelen.Bu akşam eski bir dost izmire annesine gelmiş ziyaretine gidicem çok mutluyum o yüzden. Bir de oğlan şu an uyanmasa da rahat rahat blogum da vakit geçirebilsem...

11 Ağustos 2009 Salı

mis kokuların arsında






Hangi kadının tutukusu değildir ki parfümler acaba?Benim kullandığım her bir koku daha sonradan kokladığım zaman geçmişte yaşadığım hatıralarımı canlandırır.Çok sık parfüm değiştirmeme rağmen parfüm konusundaki seçimlerim döner dolaşır aşşağıda size önere bileceğim parfümler arasında değişiklik gösterir.Bu farfümleri çok ama çok beğeniyorum umarım sizinde denediğinizde hoşunuza gider ve kullanıp bir kaç yıl sonra tekrar aynı kokuyu duyduğunuzda size hoş hatıraları hatırlatır:))

10 Ağustos 2009 Pazartesi

vee evime döndüm

Çok şükür evimdeyim ;insanın evi gibi bir yer yok gerçektende.O kadar çok özlemişim ki eve girer girmez bütün odaları tek tek dolaştım. Yanımda da küçük aşk asıl onun halini görmeniz lazımdı evin kapısına gelir gelmez çığlığı bastı mutluluktan yazık evladım kocaman bir turdan sonra eve girer girmez hatta evin kapısında şükretdi evi gördüğüne. Bütün gece oyuncaklarıyla oynadıktan sonrada yorgun düştü.Taa ki saat 10:30 a kadarda uyanmadı gerile gerile yattı yatağında.Tabi tatilden döndük ve kocaman işler beni bekler diyip giriştim valiz boşaltmaya biter bitmezde doğruca bloğuma özlemişim kendi bilgisayarımdan yazmayı.Bu arada güler hanımında hakkını yememem lazım ben gelmeden 3 gün önce bütüm evi temizlemiş pırıl pırıl olmuş evim.kısacası çok mutluyum evimde olmaktan eee bülbülü altın kafese koymuşlar vatanım demiş benimkide o hesap.

3 Ağustos 2009 Pazartesi

merhabaaaa

sonunda up uzun yolları aşıp tatilimizi noktaladık.Aslında tam olarak noktaladık sayılmayız,büyük aşk bana süpriz yapıp istanbuldan tam dönmek üzereyken izmire direksyonu kırıp ankaraya annemlere getirdi beni o kadar çok mutluyum ki anlatamam.Tatil boyunca büyük aşkın annesi hariç aslında hep annemlerleydim ama ankarada olmak evimde olmak bana ayrı bir keyif veriyor.Bu ev bekarlığımdan kalma o kadar izler barındırıyorki her bir duvarında heyecanlanmama nın imkanı yok.En güzel zamanları en buruk acıları kısacası yaşanmışlığı sadece benim ailemin yaşanmışlığını(evin ilk sahipleri annemler)sıcacık duygularla taşıyor yüreğime.Birde kız kardeşim pammmukla yaptığım sabaha kadar yapılan bizi çoğu zaman gülme krizlerine sokan hoş sohbetler var neşeme neşe katan.Büyük aşka sonsuz teşekkürler.