27 Ocak 2009 Salı

BİR FİNCAN KAHVENİN


Bu mudur?Evet bence kesinliklikle dinlenmenin mola vermenin en güzel yanı budur.Sıcacık köpüklü büyük fincanda bir bardak kahve.Ben kahcemi öyle minicik fincanda içmekten hiç haz etmeyen insanlardanım tam kahvenin tadını alacakken bir de bakmışsın bitmiş.Evde yaptığımda bilhassa kendime kocaman bir kupada yaparım ve her yudumun o sıcacık tadına vara vara içerim kavemi işte sıcacık kahvenin osmanlı öyküsü hepinize sıcacık afiyet olsun...
Kahvenin Osmanlı İmparatorluğuna geliş tarihi kesin bilinmemekle birlikte, Tarihçiler tarafından, ilk defa 1519 yılında I. Selim'in Mısır seferinden sonra İstanbula geldiği belirtilmektedir.Kahvenin gelmesi ile ilk kahvehanenin açılması arasında yaklaşık 30 yıl vardır (1551). Kahve özellikle Mısır ve İskenderiye'den Eminönüne gelmekte idi.Başlangıçta özellikle gelir düzeyi yüksek ve okuryazarlar tarafından tüketilen kahve, hızla tüm İstanbula yayılmış ve çok sayıda kahvehane açılmıştır. Kahvenin toplumsal özelliği burada da ortaya çıkmıştır. Özellikle dindar çevreler, kahvenin insanları biraraya getirici ve camilerden uzaklaştırıcı etkilerinden korkarak, kahveyi yasaklamaya çalışmıştır. Örneğin Kanuni Süleyman döneminde Şeyhülislam Ebusuud Efendi, kömür derecesinde kavrulan maddeleri içmenin haram olduğunu söyleyerek, kahveyi yasaklamıştır. Bunu izleyerek III. Selim, III. Murad ve I. Ahmet dönemlerinde de (15-16. yy.) yasaklar gelmişse de bunların hepsi kısa ömürlü olmuştur. Evliya Çelebi'ye göre XVII yy.'da İstanbul'da 55 kahve dükkanı ve 300 kahve deposu vardır. Bu ticarette özellikle Mısır tüccarları rol almaktadır. Kahvenin aşırı tüketimi, kahve ticaret yollarındaki engeller, 17. yy'da kahvenin pahalanmasına, vergilendirilmesine ve özellikle Eminönündeki fırınlama tesislerinde Yeniçeriler tarafından kahveye nohut vb. karıştırılmasına yol açmıştır. Bunun üzerine kahve kontroluna denetim getirilimiş ve Mısır Çarşısı esnafı bu görevde önemli rol almıştır. 18 ve 19. yy'da ise kahve ticareti tüccarlardan, büyük şirketlere geçmiştir. Kahvenin, İstanbuldaki bu yaygınlığı, bir süre sonra kahvenin Avrupaya geçmesine yol açmıştır. Ve size birde değişik ama çok lezzetli bir kahve tarifi kışın soğuk günleri için mükemmel bir lezzet
Kahve, tarçın ve elma suyu: -->
Sonbahar Kahvesi
Yapması çok zor olmayan değişik bir kahve tarifi:
1/4 kap (cup) kahverengi (esmer) şeker 1 kap elma suyu 1/4 kap filtre (ground) kahve 1/4 kap tarçın 3 kap su
Filter kağıdının ya da sabit filtrenin olduğu ve kahve koyduğunuz göze kahve ve tarçını koyup karıştırın. Soğuk su gözüne suyu koyun. Kahvenin damladığı cam kaba ise esmer şekeri koyun ve üzerine elma suyunu ekleyin.Kahve makinasını çalıştırın ve her zamanki gibi kahvenizi yapın. Kahve damlaması tamamlanınca biraz karıştırın ve eğer isterseniz üzerine biraz tarçın tozu
serpin. Afiyet olsun...

Hiç yorum yok: